Güncel Haber Haber – Yorum – Kültür – Magazin
Related Articles
Ayşe Demir
Bu yıl Eylül ayında Almanya‘ da Federal Seçimler yapılacak.
Başbakan Merkel’in bir dönem daha adaylığını açıklaması ve SPD‘den Martin Schulz‘ un başbakan aday olma durumu ile seçimlere yeni bir heyecan geldi.
Son kamuoyu araştırmasına göre şu anki koalisyon ortakları CDU/CSU ile SPD yine hükümet kurabilecekler.
Öte yandan Federal Hükümet için yeni bir seçenek olarak Kırmızı-Kırmızı-Yeşil olarak adlandırılan Sosyal Demokratlar, Sol Parti ve Yeşiller‘ den oluşan bir koalisyon modeli gündemde. Tüm Avrupa‘da ve Almanya‘da esen sağ rüzgarlara ve bununla birlikte artan ırkçı ve sağ popülist söylemlere karşı bir denge niteliğinde olabilecek bu hükümet modelinin, bu üç partinin hükümet kurabilmek için gereken çoğunluğu sağlayıp sağlayamacağı önümüzdeki zamandaki çalışmalarına ve genel siyasi gelişmelere göre somutlaşacaktır.
Almanya‘ da son yıllarda ırkçı saldırılarda büyük artış oldu.
Bu beklenen bir durumdu. Çünkü uzun yıllardır sağ popülist söylemlere platform sunuldu ve onlar ‘zararsız” gösterilmeye çalışıldı. Nitekim bunun sonucunda ırkçı saldırılar da arttı, çünkü ırkçılığın zeminini sağ popülizim hazırlıyor. Pegida ve benzer hareketlerin ilk ortaya çıkması ve ”Almanya İçin Alternatif” (AfD) adlı sağcı partinin güçlenmesiyle birlikte, hemen hemen her gün ‘‘yeterli kadar Alman‘‘ görünmeyen insanlara ve konutlarına saldırılar oluyor. Bundan dolayı sağ popülist söylemleri kınamak ve durdurmak gerekiyor. Bu durumda mülteci, göçmen ve müslüman karşıtı polikaları olan AfD partisinin daha da güçlenmesini engellemek için tüm demokratik kuruluşların çalışmalarını hızlandırması gerekmektedir.
AfD son kamuoyu araştırmasına göre %8lerde, yani daha önceki kamuoyu araştırmalarına göre bir düşüş sözkonusu. Yine de Federal Alman Parlamentosunda AfD ve benzeri aşırı sağcı partilerin ve gruplarının hiç temsil edilmemesi veya az temsil edilmesi için çalışmalar yapmamız gerekiyor. Federal Parlamento‘da güçlü bir AfD‘ yi engellemek için seçme hakkı olan tüm Türkiye kökenli ve diğer göçmen kökenli vatandaşların, demokratik partilerin politikalarından memnun olmasalar bile, seçime gitmesi önemlidir. Çünkü seçime katılma oranının yüksek olması Federal Parlamento‘da AfD’nin daha az temsil edilmesini sağlayacaktır.
Bu bağlamda AfD gibi söylemlerde bulunan demokratik partilerin bazı temsilcilerini eleştirmeye de devam etmemiz lazım.
Geçen eyalet parlametosu seçimleri gösterdi ki, sağ popülist ve kısmen ırkçı söylemleriyle sağcı partilerin politikalarına bir nevi ıspat sunup ekmeğine yağ sürüyorlar. Vatandaşlar da ‘orjinali‘ yine seçeceklerinden bu söylemlerinden artık vazgeçmeleri gerekiyor.
9 Mart 2017 / Berlin
