Hazırlayan : Meryem Keleş Gökduman
Güzellik anlayışı, içinde bulunduğumuz topluma, kültüre ve döneme göre değişen bir kavramdır. Tek değişmeyen “güzel olmayan kadın yoktur, bakımsız kadın vardır”. Bu durumda güzellik kavramına sahip olmayan kadın da yoktur. Doğası gereği kadın “estetik ve güzellik” kavramıyla bütünleşmiştir. Her kadın kendi güzel yanlarını kavrayabilir ve daha güzel olacak yanları bulup kendi tarzını oluşturabilir. Burada kişinin kendini tanıyabilmesi, ne istediğini bilmesi ve ihtiyaçlarını belirlemesi, tarzını oluşturmasında yardımcı olacaktır.
Her zaman beğenilmek, kıskanılır olmak, güzellik ve estetiğin birleşiminden geçer. Aynaya baktığımda kendimi güzel göreyim yeterlidir kanısı yaygındır. Her aynaya bakıldığında da mutlaka beğenilmeyen, değiştirilmek istenen bir yer bulunur. Bunun için de son zamanda her köşeye açılmış güzellik salonlarında ve estetik uzmanlarında soluğu alırız.
Bu yazımda güzellik, estetik ve psikolojik konularda uzman olan Hamburg’un en sevilen, kendi alanlarında çok yetenekli insanlardan size yardımcı olabilecek bilgi ve önerileri bir araya toplamaya çalıştım. İlk önce bedenimizin elbisesi, görünenin arka planı ruhumuzun dilinden çok iyi anlayan, bu konuda bizimle bilgilerini paylaşacak uzmanımız Hamburglu Psikolog Tülay Durlanık’la başlayalım.
–Kişiliğimizi, görüntümüzü ve tarzımızı değiştirmek estetik ameliyatlarla bu mümkündür. Yapılan araştırmalar estetik operasyon geçiren kişilerin kendilerini daha rahat hissettiğini ve sosyal yaşamda daha rahatladıklarını ortaya koymaktadır. Plastik cerrahi kendine güveni değiştirir mi?
-Eğer kişi kendine güvenini gerçekten dış görünüşündeki bir sorundan dolayı kaybetmişse, bu sorunun ortadan kalkmasıyla tabi ki rahatlar ve kendine güvenini yeniden kazanır. Mesela kanserden dolayı göğsünü kaybetmiş olan bir kadın göğsü yeniden yapılandırıldıktan sonra rahatlar, kendisini daha kadınsı olarak hisseder; ilerleyen yaşından dolayı yüzü deforme olan bir kişinin başarılı bir yüz gerdirme ameliyatından sonra kendine güveninin arttığını da gözlemek mümkündür.
-Öncesi kaygılarımız çoktur, endişelerimiz vardır, estetik cerrahi uygulamalarına başlamadan önce kişi kendine hangi soruları sormalıdır? Ve estetik ameliyatları mutlu eder mi ve kendimizi bu şekil terapi ettiğimiz doğru mu?
-Estetik cerrahi uygulamasından önce ciddi bir şekilde düşünmek ve kaygı duymak tabi ki mantıklı ve doğrudur. Netice itibariyle insan sağlık açısından mecburi olmayan bir ameliyat yaptırmaya karar verme durumundadır. Her şeyden önce kendisine sorması gereken soru: “Hayatımdaki memnuniyetsizliğin ve mutsuzluğun sebebi gerçekten dış görünüşümde değiştirmek istediğim şey mi?” Eğer bu sorunun cevabi “hayır” ise, ameliyat sonunda da mutsuzluk devam edecektir. Estetik cerrahi bir psikolojik terapi metodu değildir. Tam tersi, psikolojik bir sorununuz varsa veya hayatınızda zor bir dönemden geçiyorsanız önce bu sorunları halledip sonra ameliyatınızı yaptırmak daha doğrudur.
-Bazı kişiler estetik cerrah uygulama sonrası istedikleri şekilde olsa da sonuçtan memnun olmazlar ve daha çok bir psikolojik baskı altına girerler. Tekrar başka bir estetik cerrahi uzmanı aramaya başlarlar. Sonuçlardan bir türlü memnun kalamayan danışmanlarınız, acaba bu kısır döngüden nasıl çıkabilirler? Ve estetik cerrahi uygulamaları da bağımlılık yapar mı?
-Pek çok kişi kendisini günlük hayat akışında mutsuz ve memnuniyetsiz hisseder, ama bu duygusunun nereden kaynaklandığını tespit etmekte zorlanır. Daha güzel veya daha genç gözükürse; burnu daha küçük, göğüsleri daha büyük olsa veya göbeği olmasa mutlu olacağını zanneder. Ameliyat sonunda hissettikleri mutsuzluğun da ameliyat sonucuyla bir alakası yoktur. O yüzden, tamamen psikolojiktir. Takıntılı bir şekilde dış görünüşüyle uğraşan ve defalarca ameliyat olan kişilerin sayısında son yıllarda büyük bir artma görüyoruz. Eğer dış görünüşünüz sürekli düşüncelerinizi meşgul ediyorsa, yapılan estetik müdahalelerin veya ameliyatların hiçbiri sizi tatmin etmiyor, sürekli yeni ameliyat planları yapıyorsanız mutlaka psikolojik bir yardım almanız gereklidir.
Kendimizle olan ilişkimiz sağlıklı ve sevgi dolu olmalı
İçinden çıkamadığımız anlar olur, gün gelir kendimize bile yabancı oluruz, yaşanan olaylar nedeniyle kendimiz o kadar değişmişizdir ki ne istediğimizi bilmez oluruz, biliyor sanıp istediğimizi elde ettiğimizde de mutlu olmayız, bu muydu istediğim deriz. Psikolojik desteğe ihtiyaç duymadığımızdan eminizdir. Eğer ki en yakın arkadaşlarla fikir alış verişi, dertleşmek çare olamıyorsa, hayatınıza bir elin dokunmasını, ne istediğinizi ve kendinizi tekrar tanımanızda yardımcı olacak birilerine ihtiyaç duyduğumuzda, bizi anlayan, görünmeyeni gören, hislerimize ulaşabilen, yaşamımızda rehber olabilecek birine danışmak isteriz. O kişilerden biride yeteneğine hayran kaldığım frekans-kılavuzu Yasemin Güvenç. Kendisiyle harika iki saatlik bir sohbet yaptık, öyle konulara değindik ki burada hepsini aktaramadım. Ama güzelliğinin sırrını aldım. (51 yaşında ama sanırsınız 35’lerde).
–Ruhun güzelliği bedenin güzelliği kadar çabuk görünmez, gençliğimizi korumak isteriz, cildimize bakımlar uygularız ama ruhumuzu unuturuz. Ruhumuzu beslemeyi, kendi iç güzelliğimizi ve ışığımızı nasıl yansıtabileceğimizi Yasemin’e sorduk. Konu güzellik olunca içten başlayan güzellikte onun önerilerini de alalım istedim.
-Bedenimiz, ruhumuz ve bununla birlikte spiritüel ışığımız da var. Bunun içerisinde geçmiş yaşanmışlıklar, duygularımız, kendimize ait hangisi gerçek duygum, anneden babadan aldığımız gerçek duygular mı, kendimiz yarattığımız duygular mı? Bu zamana kadar yaşadığımız hayal kırıklıkları, istediğimiz şeylerin olmaması, eşimizle, çocuklarımızla istediğimiz o ilişkileri yaşayamamak, beklentiler, bunların hepsi hayal kırıklığı. Geçti diyorsun ama geçmiyor ve bunun yanında düşünce oyunları: iyi miyim, kötü müyüm, yapsam mı yapmasam mı, hak ettim mi, hak etmedim mi, bu tarz düşünceler ve duygular bedeni çirkinleştirebilir, dış güzelliğimizi çökertebilir ve 20 yaşında ki bir genç kız 40 yaşında görünebilir.
Nasıl bakıyorsun kendine, bakımda çok önemli, bakım derken kendine aldığın pahalı krem olayı değil, bakım gerçekten nasıl bakıyorsun, kendine değer veriyor musun, o aslında dışardan istediğin takdirnameyi sen kendine versen çok mutlu olacaksın. Dediğim gibi düşüncelerin, duyguların, bakış açın, yaşam kaliten, kalite derken pahalı eşyalardan, giydiğin markadan bahsetmiyorum. Duyguların, egon, kinin, nefretin, öfken, yaşam kaliteni düşürür ve insan yüzünü ne kadar çirkinleştiriyor. Düşüncelerini arındırman gerekiyor, şükretmelisin, kâinat daima senin için var. Sıkışsan da bir yardım geliyor. Beklediğin insanlarda değil, beklentiler acı oluşturur, hayatın kaynağının sisteminde senin için doğru olanın geleceğine güvenmelisin, aldığın her nefese teşekkür etmelisin, insanlardan beklentilerini sıfıra indirmelisin. Güzellik böyle geliyor. Sen yaşamı güzelleştirdikçe güzellik sana geliyor. Ruhun ışıldadıkça, aydınlandıkça o kırışıklıkların bile kayboluyor. İnsanın güzelliği ruhunun ışığı, özünde ki kalite ve iyi olmayan alışkanlıklarını atmalısın. Güzel olmak mı istiyorsun, kötü huylarını, kıskançlıklarını, çekememezliklerini, ne kadar kötü düşüncelerin varsa, önyargıların varsa çöpe at. Sen bedenini, hücrelerini yaşatan ışığının, özünün tohumu bütün bu önyargılarından kurtuldukça güzelleşiyorsun. Herkes güzel, herkes aynı güzel, sen bir tek olarak o güzellikle geldin, sen sadece korumalısın. Bu senin hakkın, bakıp koruyamıyorsan başkalarını suçlama. Ben burada ağlayabilirim de, açıp müziği dans edebilirim de, bu senin kendi seçimin. Kendimizle olan ilişkimizi sağlıklı ve sevgi dolu bir şekilde dengede tutmak, kendimize YAŞAMIN her alanında SADIK olmak, ruhumuzu özümüzü ödülendirir. bu da DIŞ güzellimize yansır, ışığımız daha parlar, huzurumuz bir günes gibi dogar yüzümüze..
‚‚Eğer kişi estetik ameliyatına karar vermiş ise, burada en önemli unsur doktor seçimidir“
Hamburg’da yaşayan Kulak-Burun-Boğaz Uzmanı , estetik cerrahisi alanında çok başarılı doktorumuz Bülent Uğurlu‘nun muayenehanesi iki bölümden oluşuyor. Bir tarafı kulak-burun-boğaz kontrolleri ve diğer tarafı kendi yönetiminde estetik, cilt bakım, vitamin takviyesi ve birçok uygulamalar olan Livion Healtcare Center var. “Çoğu zaman güzellik ve gençlik, başarı ve mutlulukla özdeşleştirilir. Dış görüntüdeki estetik kaygılar iş hayatında, sosyal hayatta ve bireyin partneri ile olan ilişkisine kadar olumsuz etkileyebilir. Eğer kişi estetik ameliyatına karar vermiş ise, burada en önemli unsur doktor seçimidir“ diyor doktorumuz. TV ve medyalara baktığımızda standart abartı, tek tip kadın modeli estetik cerrahi uygulamaları görürken, sevgili doktorumuzun amacı ameliyatlarda veya işlemlerde olsun kişinin kendine özel, doğal görümde olması öncelikli. Bu konuda sıra dışı beklentiler giren ve gerek duymadığı, yaklaşık yüzde yirmi beş hastaları da geri çeviriyor. Bizde bu konuda hassas, yetenekli, bilinçli, çok tecrübeli, daima kendini ve bilgilerini yenilemek için seminerlere, eğitimlere katılan, kendi meslektaşlarıyla bilgi alışverişi yapan Doktorumuza bir kaç soru yönelttik.
-En çok tercih edilen estetik ameliyat türleri nelerdir ve hangi uygulamalar var?
-Bizim burada en çok uyguladığımız ameliyat türleri, estetikte ağırlık olarak yüzde 80-85 gibi burun estetiği. . Burun sağlığı ve nefes almak çok önemli. Bizim burda birim sağlığı ve nefes için uyguladığımız terapilerimiz var. Hastanede bir saat narkoz altında yapılan tedavileri biz burda zaman zaman iki dakikada yapıyoruz ve hastayı eve, işe yolluyoruz. Hiç bir sıkıntı yaşamıyor ve iki hafta içinde o bakım, o periyot bitmiş oluyor. Dışarda hastaneler göre ameliyatlarımızda tampon kullanmıyoruz. Bunu ultrasonik cihazlar kullanarak öyle dokunur gibi, yağın içinden geçer gibi kemiği şekillendiriyoruz.
Onun haricinde plastik yüz konusunda uzmanlığım olduğu için, yüz de sınırlı işlemlerimiz kepçe kulak ameliyatları, göz kapak ameliyatı, yüz germe işlemleri, kaş kaldırma işlemleri ağırlıklı uygulanıyor. Cerrahi dışında ki müdahalelerimiz daha fazla botoks uygulamaları. Onun dışında hyaluronik asit uygulamaları, kendi vücut hücrelerimizle büyüme faktörlerimizi kullandığımız PRP yöntemi yani saç köklerini, saçları güçlendirecek tedaviler. Cilt gençleştirici, cilt yapısını yenileyen tedavi türleri burada verdiğimiz tedaviler arasında ağırlık kazanmakta. Yaş gruplarına ayırdığımız zaman, yüzde 30-40 dudak dolgusu yaptıran yaş grubu 20 ve 25 yaşları arasıdır. Gençleştirici dolgu tedavilerinde 30-35 yaş civarları, 35 in artısında bulunan tedaviler rejenerasyon tedavileri yani cilt yenileyici, kayıp yağları etkilemek için hyaluronik asit ya da hastanın kendi yağını uygulanmış dolgu tedavileri…
-Yüz bölgesinde botoks nerelere uygulanır? İnsanlar arasında üç defadan sonra yapılan botoks zararlı ve etkisi olmaz söylemi doğru mu?
-En çok Botoksun uygulandığı bölgeler, yüzü yukarıdan aşağı üçe bölersek, üst bölgeleri yani alın bölgesi, kaş bölgesi, kaş arası bölgesi, botoksu uzun yıllardır kullandığımız için daha tecrübeli doktorların kullanabildiği yüz şekillendirmede. Mesela bugün yine bir hastamız vardı, yüzü kalın, yüzünü incelmek için çiğneme kasın içine verdiğimiz botoks tedavileri, yapısını kontörleri belirtmek için, ya da hafiften bir yüz germe efektleri vermek için, çene kısmında yoğunlaştığımız hatta hatta bazı hastaların dudak yapısı dolgu için uygun olmadığı zaman dudağın formunu değiştirmek için uyguladığımız botoks terapileri var. Birde mezobotoks dediğimiz bir olay var yani yüzeysel cilde uyguladığımız ve genel olarak cildin içindeki kendi kas hücrelerini gerdiğimiz bir tedavi formudur. Sağlık için yani estetik dışında kullandığımız botokslarda koltukaltı botoksu, tere karşı uyguladığımız tedavi arasında. Migren için de, birçok hastalarımıza uygulama yapıyoruz. Botoksun migrene olağanüstü güzel bir etkisi var. Hiçbir tedavide fayda görmeyen hastalarımızda tedavi edildikten sonra faydalar sağladığımızı görebiliyoruz.
Saç köklerinde PRP yani kaslarda bir sıkıntı varsa, eğer saç köklerinde bir yanma varsa, eğer o bölgede kas yapısından dolayı kan dolaşımında etkileniyorsa o bölgelerde botoks uygulanması mümkün. Botoksun estetik için bir faydası var. Ayrıca, sağlık açısından belgelenmiş, tespit edilmiş depresyona karşı olan bir etkisi de var. Botoks uygulamalarında bir devrim yaşıyoruz. Neden yaşıyoruz, çünkü daha evvel ki yıllarda genç yaşta uygulandığı zaman herkes karşı çıkıyordu, bizde karşı çıkıyorduk doktor olarak. Ama bazı şeylerimiz değişti. Yani botoks sadece kırışık tedavi edici değil, kırışıklık önleyici bir tedavi olarak da piyasada, kendini ispat etmeye gerek kalmadı. Üç kereden sonra etki etmez diye bir şey yok. 1980’lerden beri 1980’lerden beri kullanan hastalarımızdan bunu görüyoruz. Bazı hastalardan botoks kullandığım zaman, sonra bıraktığım da daha kötüye gider mi diye bir soru geliyor. Hem kısa, orta vadeli etkisi var hem de uzun vadeli etkisi var.
-Kısaca kan yoluyla vitamin verilme tedavisinden de bahsedebilir miyiz?
-Her insanın yaşadıkları işten olsun, psikolojik olsun farklıdır ve herkesin de vücudun içinde birikimi farklıdır. Her hareketimiz belli bir maddeye ihtiyaç duyuyor. Nasıl bir araba benzinsiz yürümüyorsa vücutta o maddeler bulunmadan düzgün bir şekilde çalışması mümkün değildir. Bizim burada yaptığımız bu uygulamalar, her vücuda bireysel olarak verdiğimiz sadece vitamin değil, insanların isim olarak bildiği kron, bakır, mangan, kobalt denilen maddeleri, metalleri ve bunların vücudun içinde çok önemli fonksiyonları var. Hem yapısal sistemlerine, hem yağ sistemine, karbonhidrat sistemine bir sürü etkileri var. Aminoasitleri veriyoruz, onların dışında arginin, taurin, red bull denilen bir içecek var oradan bilinir biz onu kan yoluyla sporculara veririz. Türkiye’den gelen hatta Türkiye futbol liglerinde oynayan birçok futbolcumuz buraya geliyor, uygulamalarını yapıyoruz. Değişik spor dallarından mesela boks alanından, profesyonel spor dallarından gelip de burada doping kuralları içerisinde tedavi gören insanlar görüyoruz. Vücutta bazı maddelerde azalma olur, bu kan yoluyla tespit edilemiyor, kan aldırıyorsunuz değerler normal görünüyor ama kemikte, kaslarda ve karaciğerde ki depolar boşalıyor kanda imdat imdat diye bağırıyor. Bizde o insanlarda depoların tekrar doldurulmasını, aynı zamanda vücudun tekrar güç kazanmasını, hücresel yapının yenilenmesini bu tedaviyle sağlıyoruz. Estetik tedavileri dışardan uyguluyoruz, başarılı bir şekilde uyguluyoruz fakat estetiği içeriden de, yani iyi bir cilt ya da iyi bir görünüş, iyi bir doku, sadece dış yapısına değil iç yapısına da bakar. Bazı eksiklikler yaşarsanız ya da yeterince gıda almadığınız zaman, çikolata cips yediğiniz zaman cilt nasıl yağlanıyorsa, iyi maddelerde cilde o kadar katkı sağlıyor. İlk gelenlere dörtlü ya da altılı kürü uyguluyoruz. Ne kadar tutuyor diye soruyorlar. Etkisi üç ayda kalır, altı ayda kalır. O hayat şartlarına bağlı, yani bir insan bizim uygulamalarımızla birlikte sağlıklı yaşıyorsa, stressiz yaşıyorsa mutlaka daha uzun kalır. Süpermen dediğimiz bir tedavi var. Onu kendimde uyguluyorum çünkü ben gerçekten zaman zaman günde 180 hastaya bakıyorum ve zaman zaman günde 15 hasta ameliyat yapıyorum. Gerçekten yorucu. Buradan çıktıktan sonra spora gidiyorum, çünkü ihtiyaç duyuyorum. Yani benim gibi insanlar şöyle 24 saati saklanamayan insanlar. İşten sonra 1 saat rahat rahat koltukta uzanmaya, dinlenmeye zamanınız varsa, günün altı saati çalışabiliyorsanız, çok fazla zorluğunuz yoksa stres altında değilseniz, o zaman zaten sizin bu tedaviye hiç ihtiyacınız yok diyoruz.
Bu konu hakkında doktorumuzdan daha fazla bilgi edinmek isterseniz Facebook LIVION Healthcare ve Dr. Ugurlu sayfasından ulaşabilirsiniz.
Kış aylarında nelere dikkat edebiliriz?
Estetik, güzellik ve bakım demişken yazımıza Livion Healthcere Center içeriğine bakmadan edemedik ve sizler için bu kış aylarında nelere dikkat edebiliriz, nasıl bakım yapabiliriz diye dünyalar tatlısı Selma Yakupoglu Püskül’ den bilgiler edindik.
-Bize biraz kendinden bahseder misin?
1964 yılında Trabzon’da doğdum. İlk eğitimimi “Akademie der Kosmetik” okulunda aldım. 7 yıl kendi işyerimde çalıştım. Daha sonrası kendimi ilerletmek için Mecidiyeköy (Şişli) Gönül İnanır güzellik akademisinde estetisyenlik okudum, İstanbul Kadıköy’de özel İbrahim İnanır uzmanlığı kursunda devam eğitim aldım. Bülent beyle hastası olarak tanıştım ve şimdi birlikte çalışıyoruz.
-Livion da yapılan uygulamalar neler ve kısaca bilgi verir misin?
-Livion’da yapılan çalışmaları ikiye ayırmalıyız. Doktorumuz Bülent beyin uygulamaları ve yönlendirmesi ile Melanie ve benim yaptığımız uygulamalar. Doktorumuz kendi yaptığı uygulamaları bahsedecektir, ben bizim uyguladıklarımızdan bahsedeyim. Biz Livion ekibi olarak cildin durumuna bakarak karar veriyoruz. Cildin ihtiyacına göre uygun serumları dermapen iğneleri sayesinde açtığımız mikro kanallarla, cilde nüfus edilmesini sağlıyoruz. Bunun yanı sıra derin temizlik, Dermapen tedavisi, Jet-peel uygulaması, Radiofrequenz terapisi, IPL-kıl tedavisi-vaskuläre-akne ve pigmente, cilt gençleştirme-couperose tedavi, ICE Facelift, , Cryolipoliz(soğuk lipoliz), kaşa şekil, boyama, iple alma.
-Dış etkenler, stres, hava, yeme içme alışkanlıkları, genetik faktörler, ozon tabakasının incelmesi cildimizde olumsuz etkiler bırakıyor. Bu olumsuz etkenliklerden nasıl korunabiliriz?
-Özellikle çok sıcak duş almamak gerek, cildin nemini almış oluruz, ayrıca kılcal damarlar sıcak su ve duşla daha belirginleşir. Bol su tüketmeliyiz, içtiğimiz suları daha içilebilir hale getirebiliriz, fazla içebilmek için tatlandırabiliriz. Mesela minik minik salatalık, bir kaç nane yaprağı, limon dilimleri, çubuk tarçın tüm bunları tek bir kerede değil, ara ara sularımıza katabiliriz. Cildimiz için çok önemli çünkü genç ciltler 25-30 günde kendini rahatlıkla yeniler ama bu yaş ilerledikçe 50-60 günü bulur bu denektir ki cilt bakımına genç yaşlarda başlamak ve Liviona gelmek gerek. ( gülüyoruz)
– Bu kış aylarında nelere dikkat edebiliriz ve hangi uygulamalar var ve rutin bakım önerileri nelerdir?
-Kış aylarında az öncede bahsettik ve sorunuzda dış etkenler cildi etkiliyor demiştiniz. Bunlara ilaveten sert rüzgâr, klima, kalorifer, bilgisayar başında kaybedilen zaman, çatlamala, pullanmazlar, ayrıca akneli, sebom, milimum kistle, kesinlikle alkol içeren toniklerin kullanılması sakıncalıdır. Kış aylarında sert sabun ve sıcak kullanılmaması gerekir. Yaz aylarında güneşe maruz kalarak yıpranmış ciltlerin parlaması ve yenilenmesi için mutlaka profesyonel uzmanların ellerinde kendilerine bakım yaptırmaları gerekir. Makyaj mutlaka yatmadan önce temizlenmeli ve nemlendirici kullanmalı.
– Biz kadınlar, parlak, pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteriz, ciltlerdeki leke bizi rahatsız eder? Livion da buna karşı en iyi uygulama hangisi?
-Bunu tek şu uygulama diye söyleyemem, tüm uygulamalarımızı sıralayabilirim, hepsi birbirinden etkili uygulamalardır.
Bakımımıza özel günlerde daha çok dikkat ediyoruz. Bu özel günlerden biride düğün. Düğün öncesi gelinlerimiz aylar öncesi kilo vermeye başlıyorlar. Geçen hafta üst üste bir kaç düğüne gittim ve dikkat ettiğim nokta düğün hazırlıkları çok yorucu ve stresli, damat, gelin ve yakınların düğünlerinde yorgun ve stresli oluyorlar.
– Bu özel gece öncesi gelin, damat ve yakınlarına önerin neler olabilir? Güzellik ve bakım derken gözlemlerime dayanarak belki buradan onlara önerilerinle birazcık yardımcı olabiliriz...
-Çok haklısınız bu süreçlerden geçmiş birisi olarak söylüyorum damat, gelin ve yakınları için inanılmaz yorucu ve bir o kadar stresli zaman dilimi aynı zamanda özel ve güzel. Bunun için önerebileceğimiz bütün bu yorgunluktan arınıp düğün gecesi pırıl pırıl olmaları için biz demiyorum ama mutlaka profesyonel yardım alıp bakım yaptırmaları şart. (Aylar öncesi hızlı kilo vermeye çalışıp yağlardan kurtulayım derken vücudu vitaminsiz bırakıp bitkin düşmeyin derim. Soğuk lipoliz istenmeyen yağları yok edebilir, vitamin takviyesi stresten zayıflayan savunma sistemini güçlendirip sizi daha dinç tutar, cildiniz dolgu, bakımla daha sağlıklı ve moralinizi yüksek tutmaya bire birdir)
-Bildiğim kadarıyla yüz maskeleri hakkında geniş bilgilere sahipsin? Bize hem kadınların hem de erkeklerin evde rahatlıkla hazırlayıp uygulayabilecekleri maske tarifleri verir misin?
-Evet, yüz maskelerini çok seviyorum. Denemeyi, uygulamayı, araştırmayı, zaman zaman yüzümde deneme amaçlı yaptığım uygulamalarla zor anlarda yaşadım, yine de vazgeçmiyorum. Doğadaki her şey bize yaratandan sunulmuş bir mucize. Saymakla bitmez ama en basitinden ve uygulaması çok kolay olan bir kaç maske tarifi: Limon, temiz bir cilt için kullanabileceğiniz en iyi maskelerden biridir. Koyu noktaların azalmasını, ölü hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur. Taze sıkılmış limonu tüm yüzünüze ve dekoltenize sürün, on dakika sonra ılık su ile yıkayın, daha sonra salatalık dilimleri ya da kabukları ile ovarak yumuşatın ve nemlendirici sürün. Bunu her gün yapabilirsiniz. Limonu ikiye bölün, yarım limona bal sürün. Bunu TV izlerken, kitap okurken, masaj yapar gibi yüzünüzde gezdirin, 20 dakika sonra ılık su ile yıkayıp nemlendiricinizi sürün.
Hiç bunlarla uğraşamam diyorsanız, yüzünüzü ara ara haftada iki üç kez evlerimizde bulunan maden sularımız var ve eminim çoğumuzun evinde kimin içtiği belli olmayan yarım kalmış ve dökmek zorunda kaldığımız maden sularımız, işte size fırsat yüzünüzü bunlarla yıkayın.
Karbonat ve limon karışımı ile peeling. Karbonat ve bal, dinlendirme. Patates rendeleyin suyu ile yüzünüzü yıkayın, renk açıcı…
Sorularıma yanıt aldıktan sonra aramızda kısa hoş bir sohbet devam etti, bu arada doktorumuzun ara ara esprileri bizi güldürdü. Mustafa Akpolat bu yazıda asistanım oldu bu arada, ona da çok teşekkürler. Ve kendisi bir soru sordu, “günümüzde kadınlar kadar erkeklerde bakımlarına değer veriyorlar, size bakım yaptırmaya gelen erkekler çok mu” diye. Bülent: “erkek hastalarımız kadınlardan daha çok. Ve eskiden erkekler bakım yaptırıyorum deyince sanki çok kötü bir şey yapmış gibi bakarlardı, ne yapmış bakım yaptırmış” diye de ekledi. Selma en çok bakım uyguladığı kişiler erkeklerin olduğunu ve bu konuda kadınlardan daha fazla ilgilendiklerini söyledi ve verdiği maske tariflerini de uygulayabilirler… Buradan sohbet ettiğim güzel insanlara ve okuyuculara her şeyin güzelini, iyisini diliyorum, önce sağlık sonra güzel bakış açısı. Hayat zordur ama kolaylaştırmak güzel bakmak bizim elimizdedir. Bedenimize, ruhumuza ve çevremize pozitif enerji yükleyelim. İlk önce kendimizi sevelim, kendini sevmeyi bilen başkalarında sevmeyi bilir.
Şimdiden yeni yılda herkese sağlık, mutluluk ve güzellikler dilerim.