Hamburg’da, Devrimci Yol hareketinin liderlerinden, ÖDP Parti Meclisi eski üyelerinden ve HDP Ankara Milletvekili adayı Mahmut Memduh Uyan’ın katıldığı bir toplantı ve söyleşi gerçekleştirildi.
Mustafa Akpolat
”Hamburg Taksim Dayanışması” tarafından, 5 Mart günü Mut Tiyatro salonunda düzenlenen ve Mahmut Memduh Uyan’ın ”Kardeşim Hepsi Hikaye” adlı kitabın tanıtımının yapıldığı toplantının ikinci bölümü, Türkiye’de ki gelişmelerin konuşulduğu soru ve cevap şeklinde devam etti.
”Kardeşim Hepsi Hikaye” adlı kitabın konusu, içeriği ve konuları ele alınış şekli üzerine soru cevap niteliğinde devam eden toplantının ikinci bölümünde, Türkiye’de ki gelişmeler, yansımaları, Türkiye Devrimci Hareketi’nin, HDP ve Kürt Ulusal Mücadelesine yaklaşımı öne çıkan konular oldu.
”Kardeşim Hepsi Hikaye”de, tamamen yaşanmışlıklardan derlenen, 12 Eylül 1980 askeri faşist dikktatörlük öncesi ve sonrası devrimci mücadele, tanıklarıyla, olayları yaşayanlarla birlikte belgesel niteliğinde ele alınıyor. Devrimci mücadeleye dair değerlendirmelerin yapıldığı kitapta eleştiri ve özeleştirlerede yer veriliyor.
Türkiye’de ki son siyasi gelişmelerede değinilen toplantıda, seçim süreçleri, devrimci hareketlerin durumu gelişmeler karşısındaki konumu üzerine görüşler belirtildi.
HDP’nin seçim programının bir demokratikleşme programı olduğunu ve toplumdaki bir çok kesimin taleplerinin karşılık bulduğu bir program olduğunu belirten Uyan, ”HDP’nin ”Radikal Demokrasi” programı, siyasi farklılıkların önünün açılması, ulusal demokratik talepler bizimde savunacağımz taleplerdi ve bu tarihsel düzeyde, karşılıksız, ön yargısız ve şartsız kürt halkının yanında, HDP ile dayanışma içinde olunması düşüncesindeydim. Bunun dışındaki diğer tartışmaların zamanı olmadığına inanıyorum. Ben kişi olarak parlamentoda bulunmayı düşünmedim. Adaylığımın dayanışma konusunda daha etkili olacağı düşüncesiyle, seçilmeyeceğim bir bölgeden adaylığı kabul edebileceğimi ve böylece çalışmaları yapabileceğimizi söyledik ve seçim sürecinde de amacımızada ulaştığımızı, ummadığım kadar olumlu bir çalışma yaptığımızı düşünüyorum. Sol kesimde bir empati, birlik, dialog, dayanışma ve daha iyi bir yakınlaşmanın sağlanmasına katkısı acısından olumlu bir çalışma olduğuna inanıyorum.”dedi.
Mahmut Memduh Uyan, süreç ile ilgili bir soruya ise, ”Gezi olurken neden Kürtler ayaklanmadı?” , şimdi de kürtler ”bizim iki ağaç kadar da mı değerimiz yok?” şeklindeki farklı bakış, kopuş ve duruşlar var. Bunda solun zayıflığınından etkisi var. Bunların aşılması için çok caba harcanması gerekiyor. Yukarıdan oluşturulan bloklar veya birliktelikler tabana veya geniş kesimlere yayılmıyor. Kimi basın açıklamaları ve benzeri eylemlerde fazla bir etki sağlamıyor, devamıda gelmiyor.” şeklinden ifade etti.
”Solda ciddi bir Kemalist etkilenme mevcut”
”Türkiye’de ki devrimci örgütlenmelerin gelişmeler karşısında gerekli donanıma ve politkaya sahip olmadığı, emperyalizm karşıtı söylemlerin karıştığı ulusalcılıkta solda ciddi bir Kemalist etkilenme mevcut.” olduğunu belirten Uyan, ”Sol nasıl olmalı veya sol bir siyaset ihtiyacı nasıl giderilecek konularına kafa yorulması gerekiyor.
Bir yenilgi yaşamışız, 82 ve sonrası süreçte dışarıdaki tartışmalarla kendimizi toparlanma ve yenileme becerisini gösteremedik. Cezaevlerindeki arkadaşlarda bu konuda yetersiz kalındı. Nasuh Mitap deyimiyle Dev-Yol’un birlikte yaptıkları en son şey, Dev-Yol ana davası oldu. Bölünen davalar olmadı, bu büyük bir başarı demişti. Bir tartışma süreci yaşanmasına rağmen sorunların temeline özgün siyasi köklü bir yaklaşım yaşanmadı, bunun yerine Halk Evleri, ÖDP veya faklı dergi ve oluşumlar çevresinde toplanılmıştır.”dedi.
Uyan, tek tek bireyleri değerlendirme ile ilgili olarakta, örnekler vererek ”Herkes farklı hayatlar yaşamış, insanların Dev Yol kökeninden geliyor olması fazla etkili olmuyor.”
”Şu an çok karamsar bir ortam var ama bu karamsarlığın hüküm sürmesi, iktidarın zayıflığınında belirtisidir”
Şu anki değişik alanlarda devam eden mücadeleler geleceğe ilişkin bir umut vaad ediyormu sorusuna, Uyan,”Tabi ki umudumuz var, Kapitalizme karşı Emperyalizme karşı mücadele devam edecek. Kürk halkının direnişi. Karadeniz’de ekolojik mücadele , Bursa’da ve başka yerlerdeki Metal İşçilerin mücadelesinde, kimi Üniversitedelerde gençlerin mücadelesinde tabi ki umut var. Duygu ve düşüncelerin ötesinde hayatın dinamiklerinde bu umut var.’ Bir takım kavramları tekrar etmek gerekmiyor. ”Tek yok devrim” veya ”Kahrolsun kapitalizm, emperyalizim” yerine değişik halk kesimlerinin talep ve sorunlarına yönelik tartışmalar yürüterek, yaratıcı adımlar atmanın daha anlamlı olacağına inanıyorum. Şu an çok karamsar bir ortam var ama bu karamsarlığın hüküm sürmesi, iktidarın zayıflığınında belirtisidir, tüm bunlar rağmen aydınlık bir dönem olacaktır. Hayatlarımızın elverdiği kadar mücadele edilmesi gerektiğine inanıyorum.” şeklinden ifade etti.