Alman Anayasayı Koruma Dairesi raporuna göre Almanya’da selefiler özellikle okul çağındaki çocuklara ve gençlere yönelik dinci kampanyalar yürütüyor.
Süheyla Kaplan
Almanya’da yayınlanan birçok gazetede manşetten verilen haberde IŞİD’in arka bahçesi konumundaki Selefiler’in faaliyetlerinin okul çağındaki gençleri etkileme amaçlı olduğuna dikkat çekildi. Haberlere göre, Alman Anayasayı Koruma Dairesi on sekiz ( 18 ila 21) öğrenciyi ‘RADİKAL selefi gruplar’ olarak kademelendirdi. Aşırı islamcılar yeni sempatizan kazanmak için özellikle okul çağındaki çocukları etkilemeye çalışıyorlar ve okul bölgelerinde propaganda yapıyorlar.
Gazetelerde yer alan haberlerde son iki yıl içerisinde henüz 18 yaşını doldurmamış beş çocuk, bu yıl içerisinde ise iki çocuğun Suriye’ye cihat için gittiği yazıldı. Selefilerin şehirlerin işlek caddelerinde ‘ücretsiz KURAN dağıtma’ aksiyonunda özellikle genç ve çocukların beyinlerini yıkamaya çalıştıkları belirtildi .
Alman Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Milletvekili Karin Prien, cihat için savaşmaya giden çocuk ya da gençlerin selefilerin sokaklarda, caddelerde yaptıkları propagandadan etkilendiklerini belirterek, hükümet tarafından bu tür aksiyonları engellemeye yönelik çalışmaları yetersiz bulduğunu söyledi.
Krien ayrıca, şiddeti esas alan dinci motifteki he türlü propaganda çalışmalarına karşı esaslı bir kampanya yürütülmesi gerektiği konusunda çağrıda bulundu.
Alman kanalında, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne ( DİTİB) bağlı camilerinde son yıllarda İŞİD’in etkisinin arttığına dikkat çekildi
Almanya’da Devlet Kanalı ARD Televizyonunun araştırmalarına göre üst bir çatı kuruluşu olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne ( DİTİB) bağlı camilerinde son yıllarda İŞİD’in etkisinin arttığı ve DİTİB sempatizanlarının İŞİD’e katılmak üzere Suriye’ye gittikleri ortaya çıktı.
ARD televizyonu Almanya’nın Dienslaken kentinde DİTİB’e bağlı bir caminin yönetim kurulunda görev alan bir kişinin İŞİD sempatizanları ile birlikte İŞİD sembolleri yapan fotoğraflarını gösterdi ve eyaletin Anayasayı Koruma Dairesi raporuna göre Dienslaken’den 5 DİTİB sempatizanının Suriye’ye gitmek üzere IŞİD’e katıldığı belirtildi. Türk kökenli Alman gazeteci Ahmet Şenyurt ARD’deki belgeselinde DİTİB’in Türkiye’de hükümete bağlı bir dini kurum olduğuna dikkat çekti. ARD’ye konuşan DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa,RADIKAL eğilimli olan kişi ve kişilerin ne DİTİB yönetim kurulunda ne de DİTİB’e gönüllü hizmet vermelerine asla müsamaha göstermeyeceklerini ifade ederek, profesyonel propaganda yapan İŞİD’çilere karşı toplumsal mücadele konusunda çağrıda bulundu.
KILIÇ: DİTİB HÜKÜMETLERİN OYUNCAĞI DURUMUNDA
Yeşiller PartisiFEDERAL eski Milletvekili ve hukukçu Memet Kılıç, Tagesschau’da yayınlanan programla ilgili dokümanlara ilişkin şunları söyledi.
“Üzücü, ama bizim uzun süredir sosyal medya üzerinden birebir takip ettiğimiz kötü gelişmeleri yansıtıyor bu yayın. DİTİB eskiden liberal sünni İslam’ın markası olarak kabul edilir ve güvenilirdi. Amerika’daki 11 Eylül saldırısından sonra bazı Alman medyasının buCAMILER üzerinde oluşturmaya çalıştığı genel töhmete karşı ben Göç Meclisleri Birliği Başkanı olarak mücadele verdim. Ancak Cemevleri’nin ibadethane olarak tanınması çabasına karşı koyan Diyanet fetvasına bu kurum ve camilerin sessiz kalması, hoşgörü, demokratlığın tek taraflı olduğunu gösterdi. Sorun bu kurumun Türkiye’deki hükümetlerin oyuncağı durumunda olmasıdır. IŞİD’e destek verdiği artık görüntü ve tutanaklarla tescillenen bir hükümete bağlı bir kurumda böyle sorunların çıkması kaçınılmazdır. Avrupa’daki camilerin Diyanet’ten ayrılmaları ve içlerindeki radikallerden temizlenmeleri kendi görevleridir. Çoğunluğu yasalara saygılı bu insanların radikallere karşı cesaret göstereceklerine inanmak istiyorum.”
ALİ YILDIZ: SİVAS’DA ALEVİLER BU İŞARETLE YAKILDI
CDU Hristiyan Alevi Dostluk Halkası Sözcüsü Ali Yıldız, şunları söyledi:
“Bu belgesel Kuran’ın şiddete davet edici olarak algılanan bazı surelerinin tekrar gözden geçirilmesi gerçeğini bir kez daha ortaya koymakta. İŞİD militanları Kuran’da geçen surelere aynen kelimesi kelimesine hareket ettiklerini belirtiyorlar. DİTİB kendi olanakları ve vaaz veren din görevlileri ile bir araya gelerek radikalizme mücadele konusunu tekrar masaya yatırmalılar. Oysa DİTİB şu anda sadece olaylara seyirci kalmakla yetiniyor. DİTİB Ankara’dan yönlendirildikçe pek bir şey değişmez. Kuran’ı okuyan, anlayan gerçek din adamları da var, ancak herkes kendine göre yorumlamakta.”
DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, ARD Televizyonunda “DİTİB’de asla aşırı kimselere yer yoktur şeklindeki açıklamasını inandırıcı bulmuyorum. IŞİD işareti Türkiye politikasının derinliklerinde yatmakta. Sivas’da Aleviler bu işaretle yakılmıştı” dedi.
TURGUT ÖKER : MADIMAK KATİLLERİNİALMANYA’YA KAÇIRAN ZİHNİYET
AlmanyaAlevi Birlikleri eski Başkanı ve uzun yıllar Köln’de yaşayan HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, İslamcı kurumların hiçbir zaman demokrasiye inanmadıklarını ifade ederek “Madimak katillerini Almanya’ya kaçıran, camilerde imam yapan zihniyetten daha ne beklenir ki? İslamcı kurumlar hiçbir zaman demokrasiye inanmadılar. Batı toplumunun büyük bedeller ödeyerek bugüne getirdikleri değerleri kendi ortaçağ özlemleri için araç olarak kullanmaktadırlar. İŞİD barbarlarının işlediği katliamları lanetleyen bir dinci kurumun olmaması tesadüf olamaz” dedi.
MAHMUT ERDEM: CAMİ YÖNETİMLERİ GÖZ YUMUYOR
Hamburg’da geçtiğimiz yıl oluşturulan IŞİD’e Karşı Mağdur Aileler Sözcüsü, avukat Mahmut Erdem, camilerde IŞİD’in çok daha iyi örgütlendiklerine dikkati çekerek, cami yönetimlerinin İŞİD militanlarına göz yumduklarını söyledi.
Avrupa’da camilerde Almanca vaaz verilmesi ve din adamlarının buradan atanması gerektiğini ifade eden Erdem, DİTİB görevlilerinin ancak medyada bu tür haberlerin çıkmasından sonra harekete geçtiklerine vurgu yaptı.
Sol PartiFEDERAL Meclis Grubu İçişleri Politikası Sözcüsü, Milletvekiili Ulla Jelpke ise, DİTİB çatı örgütüne bağlı Dienslaken kentindeki bazı cami üyelerinin IŞİD sempatizanı olmalarının münferit bir hadise olmasını ümit ettiğini ifade ederek AKP hükümetinin IŞİD’e cihadistlere tonlarca silah ve askeri malzeme gönderdiğinin artık dünya kamuoyunca bilindiğini söyledi.
Almanya’daki Müslümanların Ankara’dan bağımsız bir biçimde dini ibadetlerinin yerine getirilmesi için çaba harcamaları gerektiğini belirten Jelpke, “Almanya’da Müslüman toplumlarda İŞİD sempatizanlarına asla müsamaha gösterilmeyeceği konusunda iyimserim. İslam’ın Almanya’ya ait olduğu konusunda inandırıcı bir biçimde mücadele vermeliyiz” dedi