Hamburg’da kendine öz tasarımlarıyla tanınan ünlü modacı İnci Hakbilen “Düğün” adlı filmin galasında gelinlik defilesi gösterisi gerçekleştirdi.
Rejisörlüğünü Marcel Kolvenbach ve Ayşe Kalmaz’ın yaptığı Almanya’da Türk düğünlerini konu eden ”Düğün” adlı filmin galasının yapıldığı Studio Kino sinema salonunda tasarımını kendi hazırladığı 7 model gelinliği bir defile ile tanıttı.
Sinema severlerin ilgi ile izlediği defilede 7 kadın manken iki de erkek manken sinema salonunda podyuma çıktılar.
Beyaz ve krem renklerinde dantel ve şifon ağırlıklı çalışmalar yaptığını belirten Hakbilen’in yeni şık gelinlik koleksiyonu adeta göz kamaştırdı. Gelinlikleri giyen mankenler önce iki araba eşliğinde kentin önemli ve gözde yerlerini turladılar. Alster Gölü kenarında ise mankenler orada bulunanlar tarafından hem alkışlandılar hem de eşsiz bir tanıtım yaptılar.
Amaçlarının film galasına katkıda bulunmak olduğunu belirten İnci Hakbilen, “Konusu Almanya’da düğünlerin ele alındığı güzel bir filmin galasında bizde gelinlik modellerimizi mankenlerimizle talep üzerine tanıtarak renk kattık. Hem filme dikkat çekmek hem de özel tasarımımız olan gelinliklerimizi sinemaseverlere tanıtmak amacı ile buradayız” açıklamasında bulundu.
Moda tasarımcısı İnci Hakbilen ”Mezopotamya’nın Renkleri” adı ile her yıl düzenleiği defilelerinde değişik sosyal konulara, sorunlara dikkat çekmek ve kültürel,geleneksel yerel, zenginlikleri kuşaklara aktarmayıda hedeflediği defilelerinin 6.sını bu yıl düzenlemişti

İnci Hakbilen :
1964 Haymana Ankara doğumluyum. Eğitimime Kız Meslek Lisesinden sonra Gazi üni.Kiz Sanat Yüksek Ögretmen okuluna devam ettim. 1989 Mart ayında Hamburg’a geldim ve mesleğimi burda devam ettirdim. Değişik tasarımlar dışında “Mezopotamya dan Renkler” adı altında defileler düzenliyorum. Bana göre giyimde MODA, toplumlarda popüler tarzlardır, zaman zaman renklerin, çizgilerin, stillerin değişimidir. Bir dönem etek boyları ya uzar ya kısalır, renkler ya matlaşır yada
parlak ve canlı renkler seçilir, omuzlar genişler veya daralır vs. Dünyamızın aktif ve popüler modacıları bu tarzları belirler ve devam ettirirler. Tabi bana göre ise insanın kendine yakışanı seçmesidir.
Bende bir modacı olarak kendime ait bir çizgi geliştirdim. Geldiğim toprakların yani Mezopotamyanın çok renkli mozaiğini
seçtim. bana göre Mezopotamya cok kültürlerin gelip geçtiği, çok efsanelerin yaşandiği, her motifi nde, her deseninde ayrı ayrı hikayelerin yaşandiği, her rengin bir anlam ifade ettiği ve kültürlerin beşiği, deştikce artan ve çoğalan bir hazinedir. Her yörenin kendine ait bir rengi ve bir stili var, bende yörelerin geleneksel kiyafetlerini seçip üzerinde çalışıyorum.Aynı kiyafette kullanılan kumaşı ve rengide Modern dünyamıza ve son moda tarzına göre modernleştiriyorum. Ben bir Kürt Modacısı olarak kaybolmaya yüz tutmuş kültürel kiyafetleri yaşatmak ve modernleştirmek için, geçmiş ve gelecek arasında köprü kurmaya, yani dünü bugüne taşımaya
çalışıyorum. Sanırım bunu kendi capımda da olsa başardığımı düşünüyorum.