Güncel Haber Haber – Yorum – Kültür – Magazin
Related Articles
Özlem Winkler-Özkan
Korkma ile başlayan milli marşımız var iken neden o kadar korkağız? Kadının vücudundan, düşüncelerden, yazılanlardan, gençlerimizin seksuel hayatından, aykırı görüntülerden, çıplaklıktan, şortlardan, sanattan, özgürlükten? Iğrenmekmi, korkmakmı, kıskanmakmı? Kontrol edemediğimiz normalliği yerle bir etmeyi istiyoruz.
Uzun adamın biri gökten inmiş misali, anormal olanı belirlemiş, kendisini yücelendirmek için siyaseti, adliyeyi, çocuk sayısını, kendi düşüncesine göre, hatta ve hatta sanatı kendi düşüncesine göre inşa etmek istemektedir.
PEM Theater an den Elbbrücken yönetmeni olarak Rothenburgsort’un geçmişini araştırdım. İkinci dünya savaşında Hamburg yerle bir edilmiş. 24. Temmuz dan 3. Ağustos 1943‘e kadar Operation Gomorrha adlı feci bir bombardıman yaşanmış. Feuersturm olarak anılan bu facia Hamburg’da yaklaşık her yıl anılıyor. Düştüğü yeri sadece yıkmakla yetinmeyip heryeri yakan bombalamada 30.000 insan hayatını kaybetmiş. Ve sonuçta Rothenburgsort – Memoiren eines Stadtteil başlıklı gösteri hazırladım. Bu gösteri Hamburg – Kültür bakanlığından maddi açıdan onaylanmış ve desteklenmiştir. Başarısından dolayı 23. Nisan ve haziran aylarında tekrar sahnelenecektir.
Siyasi partilerin tamamıyla röportaj yapıp arzu ettiğimiz gibi kısa bir filimin montajını hazırladık. Bir yandan sokak reportajlarında farklı bilgiler toplayıp, St. Thomas kilisesi olsun, türk fırncısı olsun hepsini ziyaret ettik. Sahne programımızda yaklaşık 80 kişi içerdiği tiyatromuzda 100 kişi karşıladık ve tıklım tıklım dolu olan tiyatromuzda filimi gösterdik. Ayrıca temaya uygun canlı gösteri ve müzik de ekledik.
Bu calışma süresinde kültür belediyesinden beklentiler olmadı ve hiç bir zaman programızın nasıl yapılacağına karışılmadı. Sadece hesaplarımızın faturalı olmasını rica ettiler.
Gösterimizde Almanların Adolf Hitlere olan inanclarını yargılamış olduk, çocukların geleceklerini düşünmedikleri için suçladık ve bugüne dek Hitler‘i destekleyen insanlar olduğunu ve bazılarının gazeteci olarak çalıştığını açıkladık.
1930 yıllarında doğmuş ve o günleri yaşamış seyircilerimizde gösteriye katılmıştı. Hatta ve hatta, kültür bakanlığından ziyaretçimiz vardı.
Serbesçe sanatımızı yaşadık ve yargılanmadık. Devleti bile suçladık. 1962 yılında yaşanan Hamburg‘daki sel felaketinin aynı zamanda belediyenin dikkatsizliği yüzünden dahada feci olduğunu konu edindik.
Bu programızın yüzünden bize dava açılmayacak. Devletin parasıyla devleti yargıladık. Zor olan konulardan bahsettik. Hapise atılmayacağız. Kimse bize vatan hainisin demeyecek ve tiyatromuzu yakmayacak. İş yerim, ailem ve arkadaşlarım, suçlanmayacak kovalanmayacak. Sokak ortasında kimse tekme yemeyecek, vurulmayacak. 1945 ten sonra sadece savaşı kaybettiklerini değil insanlık dışı suç işlediklerini kabul ettikten sonra Almanlar muhteşem bir kalkınma yaşadılar. Elbetteki bazı şeyleri görmemek için çalışmaya atılanlar olmuştur, fakat yere düşen er veya gec tekrar ayağa kalkar. Mitolojiden bir misal vereyim. Yunan mitolojisinden Herakles olarak bilinen Zeus tanrının oğlu önce çıldırmış, karısını ve çocuklarını öldürmüş ve sonra mitolojide Herakles’in 12 görevi denilen sınavlardan geçmiş ve yücelenmiştir.
Türkiye’de öz güven aynı petrol yatakları gibi azdır. Aşağalık duygusu ve kompleksli kişiliğe sahibiz sanki. Üretilen petrol, Türkiye’nin ihtiyacının sadece 1/7 karşılamaktadır.
The Guardian gazetesi tarafından 2014 yılında hazırlanan raporda IŞİD yolsuzluk ve rüşvet ile Türkiye‘ye petrol satışının kolaylaştığı bildirilmiştir.
Rusya yönetimi ise Türkiye’ye satılan petrolden ülkedeki iktidarın haberi olduğunu ve bizzat cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin de bu işin içinde olduğunu iddia etmiştir. Bu oyunları ne zaman sahneleyeceğiz? Ne zaman hatalarımızı fark edeceğiz? Korkumuzu aşıp ne zaman kişiliğimizle savaşıp yüceleceğiz. Belki bir gün, Osmanlı torunu olduğumuzu değil, sadece insan olduğumuzu hatırlayıp yüceliriz. Korkma!
