Perşembe , 23 Mart 2023

”Gidiyor bu çocuklar, kalkın ayağa, kalkın”

Ebru ÖZDEMİR

10 Ekim 2015…

Ankara…

Tam olarak ne olmuştu, o dönem yapılan açıklamalar neydi, kısa bir hafıza tazeleme yapalım.

Çeşitli odalar, sendikalar, parti milletvekilleri, birlikler, sivil toplum kuruluşları, demokratik toplum örgütleri, çeşitli platformlar ve yurttaşların desteklediği “Barış Bloku”, 10 Ekim 2015 tarihinde “ Emek, Barış, Demokrasi” mitingi düzenleme çağrısı yaptı. Sıhhiye’de yapılması planlanan miting için de, Ankara Garı toplanma yeri olarak seçildi.

Ülkenin her yerinden gelen katılımcılar, Ankara Garı önünde 10.00’da toplandı ve yaklaşık 10 dakika sonra, cadde üzerinde ardı ardına iki bomba üçer saniye arayla patlatıldı.

Miting öncesi “ canlı bomba olabilir, kendinize dikkat edin” diye uyarılan polis, halkı uyarmamış, patlama anına kadar ortalıkta gözükmemiş, patlama olduktan sonra çevik kuvvet eşliğinde tomalarla, yerde yatan yüzü aşkın ölü ve beş yüzü aşkın yaralıya yardım etmeye çalışanlara, tepki verenlere gaz bombalarıyla saldırmıştı.

Sahneyi edebi kelimelerle sizlere canlandıracak değilim. Ya da buraya katledilen bir barış sevdalımızın fotosunu da koyacak değilim.

Burada sadece o anı hayal etmeniz, gözlerinizin önüne getirmeniz yeterlidir.

*****

Katliam sonrası ülkenin pek çok yerinde, protesto gösterileri düzenleyenler hükümeti istifaya çağırıp, katliama tepkiler dile getirilirken, güvenlik zafiyeti oluşmasın diye !, yollar TOMA’larla kapatılmış, polis protestoculara sert müdahale etmiş, gözaltılar yaşanmıştı.

Katliam sonrası AKP ve hükümete yönelen tepkiler sonucunda, 3 günlük yas ilan edilmiş ve atanmış Başbakan Davutoğlu bir açıklama yaparak hepimizin içine su serpmişti!

Türkiye kaosa sürükleniyor”!

Birilerinin Cumhurbaşkanı Tayyip Efendi ise:

Teröre en büyük desteği, terör eylemleri ve terör örgütleri karşısında çifte standartla hareket edenler vermektedir. Faillerin en kısa zamanda belirlenerek, adalete teslim edileceğine inanıyorum” diyordu.

Zaten ülkemizde, izi takip edilip bulunmamış, büyük TÜRK! Adaletine teslim edilmemiş, zaman aşımına uğramamış, yargılanmayıp, cezasız kalmış kaç faili meçhul olay ya da dosya vardı ki!

Dönemin İçişleri Bakanı Altınok ise, “güvenlik zafiyeti olmadığını” savunmuştu.

Elbette güvenlik zafiyeti yoktu! Bir de zafiyet oluğunu düşünsenize!

Aynı bakan, istifa edecek misiniz sorusuna ise, cümle kurmaya bile gerek duymadan (- niye yorulsun, bakan bu, boru mu ) gülerek karşılık vermişti. Olayın mizahi bir kısmı vardı belli ki, ama bunu ne sen anladın ne de ben!

Teröre en büyük desteği kimin verdiğini bilmemize rağmen, yüzümüze baka baka “YALAN” söyleyenlerden elbette hiçbir istifa da gelmedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, “Seçim zamanı özellikle milletin huzurunu bozmak isteyenler hep bu tür terörist eylemleri yapıyorlar. Daha önce Diyarbakır’da seçimlerden önce ’sırf barajı aşsın’, ’mağdur duruma düşsün’ diye böyle bir provokatör eylem yapıldı. Aynı filmi biz Diyarbakır’da görmüştük. Başka yerde de gördük” demişti.

Yani katliamı düzenleyenlerin, mitingi düzenleyenlerin içinden olduğunu ifade ederek, tarihin en kanlı katliamını, en hızlı çözen kişi olarak tarihe adını yazdıran Bakan, aynı zamanda, faillerle katledilenlerin aynı karede olduğunu göremeyen bizlere de koca bir ders vermişti!

Hem de bir Bakan! Su’dan Bakan!

İşin kötüsü, seçimleri de kendileri kazandılar, şimdi bu Su’dan Bakan’ın açıklamalarını nereye koyacağız?

Patlamanın ardından iki gün sonra, Reis’in Davutoğlu ’su, bir canlı yayında, İŞ-İT i ima ederek, “ellerinde potansiyel intihar eylemcilerinin listesi bulunduğunu, bu kişiler eylem hazırlığında olsa dahi, eyleme geçmeden tutuklanamayacaklarını savunarak, bir hukuk devletinde yaşadığımızı ve hukukla davranmak zorunda olduklarını” anlattı.

Bir süre sonra, İŞ-İT e işleyen hukukun, nedense herkese işlemediğini izlemeye başladık…

FETÖ darbe girişimi nedeniyle o hazır listeyi birden ortaya çıkarıp, binlerce insanı tutukladılar. Eylem yapılmıştı, hatta darbe teşebbüsüydü. Hukuk bu aşamaya kadar bekledi, eylem oluştu ve sonra “Allahın bir lütfu” ile 5.vites işletilmeye başlandı.

Oysa bir taraftan da, eyleme geçmemiş gazeteciler, tv çalışanları, yazarlar, aydınlar, devrimciler, muhalifler ve AKP’ye taraf olmayanlar, sendika üyeleri, öğretmenler, öğrenciler, avukatlar vs. tutuklandı ve halen devam ediyor.

Bazı çevrelerin somut eylemlerinin olmasını hukuk çerçevesinde bekleyen devlet, bazı çevreleri sadece muhalif olduğu için tutukluyor.

Mesela, Aslı Erdoğan, eylem yapmak üzereyken bomba yeleği ile mi yakalandı?

Suçsuz öğretmenler, sınıflarında çocuklarına karşı yapacakları eylem planlarını harekete mi geçirmişti ki tutuklandı?

Yaşanan hukuksuzluklara karşı protesto yapan gençler, üniversiteliler, keyfi gözaltına alınanlar hangi kanlı eylemlerin peşinde yakalandılar?

*****

Elbet konu çok uzun, çok canımız yanıyor.

Bugün katliamın 1.yıl dönümü…

Darbe gecesi halkını sokağa çağırıp, kendini birden Başkomutan ilan eden Tayyip, barış adına katledilen insanlar için kimseyi sokağa çağırmadı belki ama kendilerine yakışanı yapıp, miting ve protesto gösterilerini yasakladı. Padişahım çok yaşa!

*****

Yitirdiklerimizi anacağız, ama kalanlarla da birbirimize sımsıkı sarılacağımız. Kaybettiklerimiz adına yapılan saygı duruşlarında dindar – faşist ve intihar bombacılarıyla aynı zekâ ve anlayışta olan namussuzların yuhalamalarını da unutmayarak,

Katillerden ve destekleyenlerden, tekçiliği dayatanlardan, gerçek teröristlerden, katil devletten, hukuk adı altında yutturulmaya çalışılan tüm hukuksuzluklardan, yalanlardan, hırsızlıklardan, ötekileştirilip bir şekilde susturulmaya çalışılan her kesim adına,

Hesap soracağımız günlere…

NOT: 7 Kasım’da ilk duruşma yapılacak. İddianamede 10 tutuklu, 36 sanık bulunuyor. Kamu görevlilerine açılan soruşturmalar ise düşürüldü.

Ellerinde Pankartlar

Ellerinde pankartlar
Gidiyor bu çocuklar
Kalkın ayağa, kalkın
Gidiyor bu çocuklar

Bu pazar, kanlı pazar
Dert yazar, derman yazar
Kalkın ayağa, kalkın
Gidiyor bu çocuklar

Bu meydan kanlı meydan
Ok fırladı çıktı yaydan
Kalkın ayağa, kalkın
Biz şehirden, siz köyden

Ruhi Su

Hayatını kaybedenlerin isimleri:

  1. Abdülkadir Uyan
  2. Metin Kürklü
  3. Gökhan Akman
  4. Orhan Işıktaş
  5. Gülhan Karlı Elmascan
  6. Yılmaz Elmascan
  7. Nevzat Sayan
  8. Bilgen Parlak
  9. Hacı Kıvrak
  10. Rıdvan Akgül
  11. Fevzi Sert
  12. Hacı Mehmet Şah Esin
  13. Gökmen Dalmaç
  14. Elif Kanlıoğlu
  15. Hakan Dursun Akalın
  16. Ercan Adsız
  17. Ayşe Deniz
  18. Berna Koç
  19. Fatma Esen
  20. Gülbahar Aydeniz
  21. Eren Akın
  22. Canberk Bakış
  23. Tayfun Benol
  24. Nizamettin Bağcı
  25. Kasım Otur
  26. Başak Sidar Çevik
  27. Nilgün Çevik
  28. Resul Yanar
  29. Mehmet Ali Kılıç
  30. Tekin Arslan
  31. Sezen Vurmaz
  32. Dilaver Karharman
  33. Umut Tan
  34. Onur Tan
  35. Sarıgül Tüylü
  36. Dilan Sarıkaya
  37. Ali Kitapçı
  38. İsmail Kızılçay
  39. Muhammet Demir
  40. Korkmaz Tetik
  41. Veysel Atılgan
  42. İbrahim Atılgan
  43. Emine Ercan
  44. Kübra Meltem Mollaoğlu
  45. Meryem Bulut
  46. Seyhan Yaylagül
  47. Ebru Mavi
  48. Ali Deniz Uzatmaz
  49. Ziya Saygın
  50. Vahdettin Özgan
  51. Cemal Avşar
  52. Ahmet Katurlu
  53. Selim Örs
  54. Azize Onat
  55. Dicle Deli
  56. Güney Doğan
  57. Binali Korkmaz
  58. Mehmet Zakir Karabulut
  59. Leyla Çiçek
  60. Metin Peşman
  61. Mesut Mak
  62. Adil Gür
  63. Gökhan Gökbönü
  64. Şebnem Yurtman
  65. Osman Turan Bozacı
  66. İdil Güneyi
  67. Abdullah Erol
  68. Mehmet Hayta
  69. Özver Gökhan Arpaçay
  70. Şirin Kılıçalp
  71. Uygar Coşkun
  72. Ahmed Alkhadi
  73. Nurullah Erdoğan
  74. Gözde Arslan
  75. Aycan Kaya
  76. Yunus Delice
  77. Sevgi Öztekin
  78. Mehmet Tevfik Dalgıç
  79. Sevim Şinik
  80. Emin Aydemir
  81. Fatma Karabulut
  82. Ramazan Tunç
  83. Erol Ekici
  84. Feyyat Deniz
  85. Necla Duran
  86. Osman Ervasa
  87. Ramazan Çalışkan
  88. Vedat Erkan
  89. Abdülbari Şenci
  90. Niyazi Büyüksütçü
  91. Gazi Güray
  92. Sabri Elmas
  93. Erhan Avcı
  94. Ümit Seylan
  95. Serdar Ben
  96. Hasan Baykara
  97. Fatma Batur
  98. Bedriye Batur
  99. Nevzat Özbilgi
  100. Ata Önder Atabay

About Ebru Özdemir

Check Also

OSCAR ve BEN

Sevgili günlük… Yok… Saygı değer ve pek bir sevgili günlük… Sana, dün gece yarısı başlayıp, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir