Türkiye’de tutuklu bulunan Alman ‘Die Welt’ gazetesi muhabiri Deniz Yücel, televizyon yapımcısı Dilek Mayatürk ile cezaevinde evlendi.
Die Welt’in haberine göre, Deniz Yücel ile kız arkadaşı Dilek Mayatürk’ün nikahı çarşamba günü öğleden sonra Silivri Cezaevi’nde kıyıldı. Silivri Belediyesi’ne bağlı bir nikah memurunun kıydığı nikahta çiftin nikah şahitliklerini Yücel’in avukatı Ferat Çağıl ve CHP milletvekili Şafak Pavey yaptı.
Yapılan evliliğin ardından Dilek Mayatürk’ün Deniz Yücel’i ziyaret etme hakkı elde ettiği kaydedildi. Bulunduğu cezaevinde Yücel’in ziyaret edilebilmesi konusunda zorluklar yaşadığı biliniyor.
Gazeteci Deniz Yücel, “terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek” suçlamalarıyla tutuklanarak 27 Şubat 2017 tarihinde cezaevine konmuştu. Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Georg Birgelen, Türkiye makamlarından gelen onay çerçevesinde Yücel’i geçen hafta cezaevinde ziyaret etmişti. Yücel’in hem Türk, hem Alman vatandaşlığı bulunuyor.
Birbirlerinin kulaklarına şiir okudular
Gazeteci Deniz Yücel ve eşi Dilek Mayatürk nikahta birbirlerinin kulaklarına Mayatürk’ün kaleme aldığı şiiri okudular.
Durgunluğuna kanıp derin denizin
Fırtınasına hazırlıksız çıkmışım yola
Ne yolumu yeniden tayin eden tufanına küstüm;
Ne güneşi perdeleyen buluta ne yağmura.
Sende yolumu kaybettim
Sende yönümü kaybettim
dalgalarınla sırtımı sıvazla şimdi, Üşüyorum
Hasretin kanattı yaralarımı, tuzuna bas
Tuzuna hasretim
Kara uzakta, dönecek yerim yok kaybolduğum senden başka
Bağrına bas.
Bağrın, işte orası evim
Kıyılarına vur, sana akıttığım gözyaşlarımı
Irak olsun, sana hasreti karada bıraktım geldim
Sırf bu fırtınada demek için, bu adam işte, bu Deniz;
Durgunken yoluna baş koyduğum, tufanına kapılıp buralara geldiğim, bu Deniz işte
Aslında evim…
ŞİİR’İN ALMANCASI
Sturm in meiner Stillen Ecke
Fehlgeleitet von der Stille des tiefen Meeres
machte ich los, ohne auf Sturm gefasst zu sein
Bin weder wütend auf die Flut, die mich auf neue Wege spült
noch auf die Wolke, die sich vor die Sonne schob,
noch auf den Regen.
Hab’ bei dir meinen Kurs verloren
Ich hab’ bei dir meine Orientierung verloren
Deine Wellen müssen mir jetzt den Rücken streicheln, mir ist kalt
Vor Sehnsucht brechen meine Wunden auf, sie brauchen dein Salz
Ich vermisse dein Salz.
Festland ist fern, es gibt keinen Ort mehr für mich
den ich verloren hätte außer dir.
Nimm mich zu dir
Bei dir, da wohn’ ich jetzt.
Was ich geweint hab’, kannst du ans Ufer spülen
Es sei fern, selbst meine Sehnsucht ließ ich an Land
und bin jetzt hier
Nur um zu sagen, im Sturm,
dieser Mann, das ist Deniz,
den ich befahren wollte, als er still lag
In seine Flut verstrickt kam ich her
Das ist Deniz, da wohne ich wirklich.
(Aus dem Türkischen von Oliver Kontny)