HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşması, 20 kişi sınırlamasıyla başladı.
Demirtaş’ın tutuklu olduğu davanın ikinci duruşması Sincan Cezaevi kampüsünde bulunan duruşma salonunda görülmeye başlandı.
Davayı izlemek için yurt dışından gelen heyetler de duruşma salonuna alınmadı. Salona alınmayan yabancı heyetlerin içinde Almanya, Norveç, Danimarka, Kanada, İsveç, Birleşik Krallık, Hollanda, Fransa, İrlanda büyükelçiliklerinin temsilcileri de var.
Yine Fransa Komünist Partisi temsilcileri Sylvie Jan ve Michel Laurent, Norveç’ten insan hakları Savucuları Bente Knagenhjelm ve Kari Torsteinson, Londra Barosu’ndan avukatlar Margaret Owen, Ali Has, Stephen Knight, Almanya Sol Parti Berlin Eyalet Parlamentosu Üyesi Hakan Taş, Danimarka Kırmızı-Yeşil Birlik Milletvekili Søren Søndergaard, İtalya’dan avukat Giacomo Gianolla da duruşma salonuna alınmayanlar arasında.
‘KORKUNÇ BİR ŞEY’
Bu isimler gibi, geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştiren HDP kongresine katılmak için Türkiye’ye gelen Filistin özgürlük mücadelesinin simge ismi Leyla Xalid de duruşma salonuna alınmadı. İçeriye alınmaması üzerine salon önünde kısa bir açıklama yapan Leyla Xalid, “Selahattin Demirtaş’ın duruşmasını izlemek için geldik, ancak polis bizim içeriye girmemize izin vermiyor. Korkunç bir şey. Çünkü demokrasilerde böyle bir şey olmaz. Bu durum yargının bağımsız olmadığını gösteriyor” dedi.
Davanın ilk duruşmasına kelepçe takılmasına karşı çıktığı için getirilmeyen Demirtaş’ın ilk kez getirildiği duruşma, kimlik tespiti ile başladı. Tam 460 gün sonra tutuklu bulunduğu ana davadan duruşma salonuna gelen Demirtaş, savunma yapmaya başladı.
GAZETE MANŞETLERİNİ GÖSTERDİ
Savunmasında hakkındaki iddianamenin kabulüne ilişkin itirazlarını sıralayan Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırılması öncesindeki gazete manşetlerini tek tek mahkeme heyetinin dikkatine sundu. Demirtaş, “Şu kadar yayını Demirtaş uzaylıdır diye yazsalardı, herkes benim uzaylı olduğuma inanırdı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasından önce medyaya taşınan manşetlerle bir algı operasyonu oluşturulmuştur” dedi.
‘HUKUK REZALETİNE SES ÇIKARMADINIZ!’
Anayasa 83/2. maddesine atıfta bulunan Demirtaş, “Meclis kararı olmadıkça tutuklanamayacağını, ancak buna rağmen 15 aydır tutuklu olduğunu belirtiyor. Mahkeme bu denetimi de 15 ay boyunca yapmadı. Milletin iradesini korumanız lazım, Selahattin Demirtaş’ın değil! Parlamento korkuyor, yargının cesur olması lazım. Denetim ancak böyle sağlanır. Her gün kanunlar çıkarılıyor, Anayasa değişikliği yapılmaya çalışılıyor, milletin iradesi olan bizler de bu olanları bir hücrede izlemek durumunda bırakılıyoruz. Biz de izliyoruz, yargı da izliyor. AKP Parti Sözcüsü; Meclis’te tutuklamadık, uzun süre tutuklamadık diyerek yargı yerine karar verdiklerini alenen beyan etmiş oldular. Tarihin tekerrürden ibaret olduğu düşünülebilir ama öyle değildir. Demokrasi güçleri bugüne dek büyüyerek geldi. 1,5 yıl içerisinde 3 bini aşkın HDP’li tutuklandı. HDP bir anda suç işleme kararı mı aldı? Yargı bir anda HDP hakkında karar mı aldı? Anayasa değişikliğini yapmak için HDP’yi kriminalize etmeleri gerekiyordu, o nedenle usule uygun olmayan şekilde bizleri tutukladılar. 31 fezlekeden 1 fezleke tarafıma tebliğ edildi. Geri kalan 30 fezlekeden gizlilik kararı sebebiyle haberdar olamadık ama 31 fezlekeden savunmam isteniyor. Soruşturmadan bu yana dosya önünüze siyasi saiklerle geldi. Ancak siz usule aykırılıkları gidermek yerine, heyet olarak emniyet müdürlüklerine yazı yazarak başka deliller elde etmeye çalıştınız. Şu ana kadar adil yargılanacağıma dair en ufak bir izlenim edinmedim. Lehime olan delillere dair tek işlem yapılmadı. Heyet olarak bugüne kadar olan hukuk rezaletine ses çıkarmadınız. İçeride de olsak dışarıda da olsak bu ülkenin demokratikleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz…” dedi.
ERDOĞAN’IN SÖZLERİ HATIRLATTI; MAHKEME MÜDAHALE ETTİ
Demirtaş savunmasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dokunulmazlıklarla ilgili sözlerini hatırlattı. Bu sırada Mahkeme başkanı “Usule ilişkin itirazlarınızı açıklayın, başka konulara giriyorsunuz” diye müdahale etti. Demirtaş ise, “Dokunulmazlık bu kadar önemli, böyle olacaksa savunma yapmam o zaman. Dokunulmazlığı kaldıran Erdoğan’sa buna dair söz söylemem gerek” karşılık verdi.
İÇTÜZÜK KANARYA SEVENLER DERNEĞİ TÜZÜĞÜ DEĞİL
Dokunulmazlığın kaldırılmasında siyasi saiklerle hareket edildiğini, amacın HDP’yi siyasetten tasfiye olduğunu söyleyen Demirtaş, bu kaldırma sürecinin ayrıca İçtüzük hükümlerine aykırı olduğunu kaydetti. Demirtaş, “İçtüzük Kanarya Sevenler Derneği tüzüğü değildir, İçtüzük Anayasanın önemli bir parçasıdır” dedi.
KİŞİYE ÖZEL ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILAMAZ
Usule uygun Meclis kararı bulunmadığını, Anayasa değişikliği ile geçici madde koymanın Meclis kararı olmadığını söyleyen Demirtaş, bu süreçte CHP’nin tavrına da dikkat çekti ve ekledi: “Anayasaya aykırı bir düzenlemeye ‘evet’ derken ne oldu, işte CHP milletvekili de içeride.”
CHP, Anayasa Mahkemesine götürmediği için yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi denetiminden geçemediğine dikkat çeken Demirtaş, “Anayasa değişikliği kişiye özel yapılamaz. 132 milletvekilinin milletvekilliğini kaldırmak kişiye özgü düzenlemedir” dedi.
BİZ BU ÜLKENİN PARYALARI DEĞİL EVLATLARIYIZ
Tutuklu yargılandığı dosyayla ilgili eleştirilerde bulunan Demirtaş, “Benim itirazlarımı dinlemeniz lazımdı. Biz bu ülkenin yurttaşlarıyız. Bu vatanın evlatlarıyız. Biz bu ülkenin paryaları değiliz. Adalet mülkün temelidir. Sarsılırsa mülk sarsılır. Yargıçların hukukun egemenliği ilkesini sonuna kadar savunması gerekir. Yapmazsanız sıkıntı olur. Yaparsanız ne olur yurttaş sıkıntı yaşar. Türkiye batmaz. Demokratik bir ülke olacak. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Bu suçu işleyenler yargı önünde hesap verecekler” dedi.
Demirtaş konuşmasının sonunda itirazları doğrultusunda yargılamanın durdurulması, düşürülmesi gerektiğini söyledi. Mahkeme talepleri değerlendirmek için öğlen arası verdi.
DEMİRTAŞ’IN TÜM TALEPLERİNE RET
Davanın öğleden sordaki bölümünde avukat Mahsuni Karaman, Demirtaş’ın yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu olduğu gerekçesiyle yargılanmayacağı yönünde itirazlarını dile getirdi. Savcı taleplerle ilgili görüşünü açıkladı; dokunulmazlığının kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi talebinin de reddini talep etti.
Mahkeme, anayasanın 148. maddesinin birinci fıkrasında anayasa değişikliklerinin sadece şekil bakımından denetlenebileceği, somut norm denetimi yapılamayacağını öne sürdü, Demirtaş’ın tüm taleplerinin reddine karar verdi.
Ayrıntılar gelecek...
DAVAYA DAİR
Sabah saatlerinde çok sayıda yurttaş davayı izlemek için cezaevi önünde toplandı. HDP’nin neredeyse bütün milletvekilleri de duruşma salonu önüne gelirken, HDP’nin yeni Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli de duruşmayı izliyor.
Duruşma için yurt dışından yabancı heyetler gelirken, büyükelçiliklerin temsilcileri de duruşmayı izleyecek. Ancak şu an için yabancı heyetlerin duruşma salonuna girişine izin verilmedi.
DEMİRTAŞ’A ÇİN SEDDİ!
Mahkeme başkanı ara verdikten sonra Demirtaş’ın çevresindeki jandarmalar ayağa kalktı, Demirtaş’ın çevresinde ellerini birbirinin omzuna atarak bir çember oluşturdu. Bu manzara avukatlar ve siyasetçilerin “Bu nedir? Çin Seddi mi kuruldu? Halay mı çekiliyor” itirazlarına yol açtı. Mahkeme başkanı güvenlik için olduğunu söylerken, bazı milletvekillerinin Demirtaş’ın elini sıkmasına izin verildi.
Demirtaş, askerler eşliğinden çıkartılırken, izleyiciler “Seni seviyoruz başkanım” dedi, geldikleri şehirlerden getirdikleri selamlarını Demirtaş’a iletti. Demirtaş da onlara el salladı.
Öte yandan sarı basın kartı olmayan gazeteciler duruşma salonuna alınmadı. Duruşmayı izlemek isteyen yurttaşlar için de 20 kişi sınırlaması getirildiği öğrenildi.
Demirtaş, bizzat katılacağı duruşma için dün sabah saatlerinde Edirne F Tipi Cezaevi’nden yola çıkartılmıştı.
Demirtaş, ilk kez tutuklu bulunduğu ana davada duruşma salonunda bulunuyor. “Örgüt kurma ve yönetme”, “örgüt propagandası” ve “suç ve suçluyu övme” iddialarıyla suçlanan Demirtaş, 142 yıla varan hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Diyarbakır’da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınmıştı.
Kaynak: Birgün / (MA)