Cumartesi , 25 Mart 2023

Bir düşmana ihtiyaç var!

M-Akpolat

Mustafa Akpolat

Bir düşmana ihtiyaç var!
Evet yanlış okumadınız, bir düşmana ihtiyaç var !

Eğemenliğiniz altındaki insanların taleplerini bastırmak ve iktidarınızı sürdürmek için, çıkarlarınızı korumak için bir düşmana ihtiyacınız var!
Dünya tarihine bir bakın veya tarihçiler bilir ki, iktidardakiler eğemenliğini sürdürebilmek için kendilerine sürekli bir düşman bulmuşlardır.
Düşman olabilecek bir güç yoksa bile onuda kendileri yaratır, örgütler ve besleyerek bir güç haline getirirler.
Sonra..
sonrası bugün yaşanılanlar yaşanır.
Türkiye’de ki düşman bu ara ”FETO”
Nedir bu ”FETO”?
Varsa eğer, kim destek verdi, kim bu düzeye getirdi.?
”Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını ”piç” edenleri herkes biliyor!

(sevdiğim şarkıyı da mahvettiler)
Bir mağdur, bir de düşman gerekiyordu Erdoğan’a…

Her dönemim mağduru Erdoğan’a, düşman bu defa yol arkadaşı, hocası Gülen oldu.!
15 Temmuz sonrası gelinen aşama yüzbinlerle ifade edilen gözaltı, tutuklama, ve görevinden uzaklaştırma ”FETO” şemsiyesi altında yapıldı ve bu çeper gittikce genişliyor..
Düşman var!
ve ”bertaraf” edildi veya edilmeye yakın ”etkisizleştirildi.”..

Yetmiyor..
Yeni bir düşman gerek…

5 yıldır binlerce insanın kanında eli olan AKP ve Erdoğan, silahlandırdığı, desteklediği terör örgütlerinin yenilmesi veya istenilen başarıyı gerçekleştirmemesi ile birlikte fiili bir işgali devreye koydu…

Gerekçe ne?

Onların deyimi ile ”DEAŞ” diğer adı ile IŞİD’in saldırılarını engellemek ve YPG’in Suriye’nin Kuzeyinde oluşturduğu hatın Afrin ile birleşmesini engellemek…
5 yıldır devam eden bu kirli savaşa her cepehede katılan AKP ve iktidarı şimdi fiili olarak TSK Suriye’ye sürdü…

Ne çıkar göreceğiz…
Yanı şimdi fiili ”düşmanlar”ı var..

‘DEAŞ’ ve tabiki asıl hedef YPG.. bu işgal nereye varır göreceğiz.

Orası öyle bir alana dönüştü ki,  kimin kimle, ne için savaştığı bile belli değil.
Kimin çıkarı, kimin kaybına neden olacak bile belli değil..

Tam bir bataklık…..

Belli olan bir tek şey,
orada yaşayan değişik ulus ve kimliklerden insanların kendi topraklarını koruduğu ama bir de devşirme katil sürüsü çetelerle ”ordular” kuranların akibetini kestirmek zor olmasa gerek…

Bir dönem ”Komunizm tehdidi” adı altından saldırganlıkta sınır tanımayan emperyalizim, ”sosyalist” blokun dağılmasıyla yeni bir düşman bulması gerekiyordu ..
Çünkü emperyalizm doğası gereği savaşması gerekirdi.
Kendisinin eseri olan 11 Eylül’den sonra Afganistan’dan başlayarak Irak, daha sonra Kuzey Afrika derken bugün halen bir Dünya savaşının yaşandığı Suriye’yi düşünün:..

Düşman kim?

IŞİD denlen bir terör örgütü..

Kimin Örgütlediğini artık sağır Sultan ve 7 yaşındaki çocuk bile biliyor.

Silahlar, maddi ve politik desteği verenler, farklı kılıflar ve gerekçelerle yine dünya eğemenliğini elinden tutanlar yapmadı mı?

Ortadoğu da Kilometre başına düşen bomba ve patlatılan barut hesabı yapılsa, belki geçmişteki tüm savaşların tümüne değer orandadır..

Kim kiminle ve ne için savaşır ki?

Gerçekten bu IŞİD denilen terör örgütü ile dünya başa çıkamıyor mu?

Yoksa çıkmak mı istemiyor?

Yok edildiğinde yeni bir düşman gerek..

Bir düşman yaratmak o kadar kolay olmuyor ki..

Ondan dolayı ABD ve diğer Emperyalistler ”IŞİD’le mücadele yıllarca sürebilir” diyor….!

Eğer kendi iktidarlarını hedef alan bir örgütlenme olsaydı,, Emperyalizm o coğrafya’yı küle çevirirdi.
Bundan emin olun…

Eğer 5 yıl sonrası ‘IŞİD’le mücadele yıllar alacak” deniliyorsa, bu emperyalizmin yıllara yayacağı savaşın devamı anlamına geliyor…

Sonra ne olacak?

Sonra bu oyunun farkına varan Milyonlar homurdanmaya başladığı an onlara yönelecek ve o terör örgütün adı bile anılmayacak…

Emperyalizmi hedef almadığı sürece her oluşum ve her örgüt emperyalizmin çıkarları gereği yaşamını sürdürebilir.!

Bunu unutmayın…!!

Peki ne olacak ?

Olacağı şu;
Anti emperyalist bir toplumsal muhalefet gelişmediği sürece, bir başkaldırı gelişmediği sürece, Erdoğanların biri gidecek diğeri gelecek…

Dünya öyle bir kazan ki… kaynattıkca , karıştırdıkca farklılıkları karşı karşıya getirebilecek o kadar çok çeşitlilik var ki..
Bilinse ki bu kazandaki tüm farklılıklarla oluşacak olan aşın, aşürenin dünyanın en güzel menüsü olduğunu…!
Tuzada, barutada gerek kalmayacak…!!

About Mustafa Akpolat

Check Also

Resmi kayıtlara göre 111 kişinin hayatını kaybettiği Maraş Katliamı üzerinden 41 yıl geçti.

Maraş’ta 19-24 Aralık  1978  tarihlerinde kontrgerilla destekli sağcılar, çevre köy ve ilçelerden çağırdıkları silahlı grupların …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir