Türkiye’nin Suriye’deki terör gruplarına silah sevkiyatı konusunda Sol Partinin verdiği soru önergesine Alman hükümetinin ‘gizli’ yanıtının bir fotokopisinin, Özgür Politika ve Evrensel gazetesine sızdırılması konusu güncelliğini koruyor.
Süheyla Kaplan
Alman hükümetine ait Federal Parlamento Gizli Bilgileri Koruma Bölümünden ‘ gizli bilgilerin’ dışarı sızdırılması Alman Ceza Kanunun 353 maddesine göre suç teşkil ediyor ve tespit edilmesi durumunda üç yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Federal hükümete ait gizli belgelerin sızdırdığı gerekçesiyle hakkında Berlin Savcılığı tarafından soruşturma başlatılan Sol Parti Milletvekili Katrin Kunert, Alman Die Welt gazetesine verdiği demecinde hakkındaki iddiaları yalanladı.
Kunert, ‘’ Federal Parlamento Gizli Bilgileri Koruma Bölümünde görev yapan birçok kişi hatta parlamenterler gizli belgeleri görebilmekte. Ben kendim Alman hükümetinin soru önergesine verdiği cevabını okumadım bile. Ne Kürtlere yakın gazete ile ne de Türk gazetelerin redaksiyonları ile kontağım var’ şeklinde Alman Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert’e bir savunma hazırladı.
’ANKARA SURİYE’DEKİ SİLAHLI GRUPLARA SİLAH GÖNDERİYOR’
Sol Parti milletvekili Katrin Kunert’in , Türkiye’nin Suriye’deki hangi örgütlere silah verdiği yönündeki soruya “Gizli” ibaresiyle verilen Alamn hükümetinin verdiği yanıtta örgütlerin ismi sıralandı. Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından hükümet adına soru önergesine verilen yanıtta, “Kasım 2014’ün ortalarından itibaren istihbarat bilgilerinin geçtiği bilgilere göre Ankara Suriye’deki direniş güçlerine silah göndermeye başladı. Silahları alan gruplar Ahrar’uş Şam ( Özgür Şamlılar) ve İslam Cephesi” denildi.
SOL PARTİ MİLLETVEKİLİ HAKAN TAŞ : ‘ BU KADAR ÖNEMLİ BELGEYİ, BİLGİYİ BEN DE PAYLAŞIRDIM’
Öte yandan Sol Parti Berlin eyaleti Miletvekili Hakan Taş verdiği özel demeçte, Erdoğan hükümetinin İŞİD terör örgütü ve cihatçılara olan silah desteğinin Alman hükümeti tarafından bilindiğini ve bu denli önemli bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini savundu.
Taş, ‘’ Bütün dünyanın bildiği bir konuyu kamuoyu ile ben de paylaşırdım. Herşeyden önce bu begleler yoktan var edilmedi. Bu belgeler ne Almanya’nın içgüvenliğini ne de dış güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Sol Partili milletvekili arkadaşım bu belgeleri görmediğini söylüyor. Federal Parlamento Gizli Bilgileri Koruma Bölümünde çok sayıda kişi çalışıyor. Belgelerin kim tarafından fotokopisinin çekildiğini saptamak çok zor. Bundan sonra bu bölümde görev yapanlar için güvenlik önlemlerinin artırılacağı kanaatindeyim’ dedi.
‘’ ALMANYA CİHATÇILARA SİLAH SEVKİYATI YAPAN TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİNİ GÖZDEN GEÇİRMELİ’
Türkiye’nin İŞİD terörüne ve Suriye’deki muhalif gruplara silah sevkiyatı yaptığının bilinmesine rağmen Alman hükümetinin sessiz kalmasını da eleştiren Taş, ‘’ Kamuoyu bu silahların nereye gittiğini bilmek zorunda. Alman hükümeti savaş bölgelerine silah sevkiyatını bir an önce durdurmalı ve Suriye’deki teröristleri besleyen Erdoğan hükümeti ile ilşkilerini tekrar gözden geçirmeli. Türk hükümetinin bütün bağlantılarını ortaya koymalı’ şeklinde konuştu.
Taş ayrıca, Türkiye’de barışın sağlanması için Avrupanın PKK ile Türkiye arasında arabulucuk yapması ve taraflarla masaya oturması gerektiğini söyledi.
SOL PARTİ MİLLETVEKİLİ DAĞDELEN’DE DAHA ÖNCE BUNA BENZER BİR SORU ÖNERGESİ VERMİŞTİ
Bu arada Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen de 8 Temmuz 2015 tarihinde, “Federal hükümet Almanya’nın NATO ortağı olan Türkiye’nin silah gönderme yoluyla desteklediği Ahrar El Şam ve Suriye’deki İslamcı cephe ile ilgili bu grupların alt örgütlenmeleri tarafından 2013 yılından bu yana gerçekleştirilen insan hakları konusunda hangi bilgilere sahipitir?” şeklinde hükümete soru önergesi vermişti.
Öte yandan 2011 yılındaki BM tarafından Suriye’deki insan hakları ihlallerini araştıran Bağımsız Enternasyonal Araştırma Komisyonu’nun periyodik raporlarına göre, Ahrar El Şam’ın, İslamcı Cephe ile birlikte sivillerin kaçırılarak rehin alındığı ve rejimin “işbirlikçisi” olmakla suçlananları öldürdüğü bilgisi de yer alıyor.
Bilindiği gibi Alman Sol Parti Federal Milletvekili Sevim Dağdelen bundan bir süre önce “Alman İstihbarat Biriminin (BND) raporuna göre AKP ve Erdoğan’ın insan öldürme, adam kaçırma, işkence ve birçok vahşet olaylara adı karışan islamcı terör örgütü Ahrar El Şam’ı desteklemektedir. Bu bir insanlık suçudur. Bunda kitlesel kıyımın sorumlusu Türkiye, AKP hükümeti kadar Merkel ve SPD hükümetidir” şeklinde açıklamada bulunmuştu.
‘AÇIKÇA DESTEKLENİYOR’
Dağdelen, “İslam Devleti olarak adlandırılan örgüt, son aylarda Türkiye’deki AKP rejiminin kendisini desteklemesinin nedeni olan iki görevi, gittikçe daha eksik yerine getirebiliyordu. Bir yanda Suriye Cumhurbaşkanı Beşer Esad’ı devirmek, diğer yanda Suriye’nin kuzeyindeki Kürt özyönetim yapılanmalarını dağıtmak için savaşmak. Erdoğan rejimi kendi ordu birliklerini gönderilmemesinin gerekli olacağı durumlarda El Kaide ve özellikle bu terör ağıyla ittifak halindeki Ahrar El Şam’a bağlı birlikleri, Kürt öz yönetim yapılanmalarına karşı devreye sokmak durumunda kalacak. Ahrar El Şam Türkiye tarafından açıkça desteklenmektedir” dedi.