Hamburg Alevi Kürtür Merkezi tarafından 25 Ocak, 1 Şubat tarihleri arasından sürdürülen açlık grevi bir yürüyüşle sonlandırıldı.
Mustafa Akpolat
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ile Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun çağrısı üzerine bir süredir Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde, “Çocuklar Ölmesin, Analar Ağlamasın”, Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi” sloganıyla başlayan ve Hamburg Alevi Kültür Merkezinde 25 Ocak’tan bu yana sürdürülen Açlık Grevi, HAKM önünde başlayarak, Hamburg Parlamento binası önünde kadar devam eden ve demokratik kurum ve kuruluşlarında desteklediği bir yürüyüşle sonlandırıldı. Türkçe ve Almanca ”Merkel finanse ediyor Erdoğan bombalıyor”, Katil Erdoğan”, ”Yaşasın uluslararası dayanışma”, ”Faşizme her yerde ölüm” Savaşa hayır barış hemen şimdi, ”Çocuklar ölmesin analar ağlamasın”gibi sologanların atıldığı yürüyüş olaysız bir şekilde son buldu.
Yapılan konuşma ve açıklamalarda, Türkiye’de devam eden askeri operasyon ve savaşın derhal durudurulması talep edilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci bir Hitler olma yolunda ilerlediği ifade edildi. Kürt Halkına yönelik bir katliamın devam ettiğine dikkat çekilen konuşmalarda, Avrupa Birliği ve Alman Hükümetinin, Erdoğan’ı destekledikleri ve saldırılarını meşrulaştıran ve teşvik eden girişimlerine aralıksız devam edildiği belirtilerek, AB ve Almanya hükümetleride eleştirildi.
Konuşmalarda ‘‘Bir hafta sürdürdüğümüz açlık grevimizi, bugün burada sonlandırarak, AB ve Alman Hükümeti’ne bir çağrıda bulunmak istiyoruz:
Bu çağrı ve çığlığımıza kulak vermeyen, faşist Erdoğan’ın zulmünü görmeyen, görmek istemeyen AB ve Alman hükümetinin meşruluğunu da sorgulayarak, ona göre, başka eylem ve girişimlerde bulunacağımızı ilan ediyor, “Analar ağlamasın!” “Çocuklar ölmesin!”“Barış, hemen şimdi!” görüşlerine yer verildi.
Hamburg Parlamento binası önünde Almanca ve Türkçe okunan basın açıklamasında;
”1 Kasım seçimlerinden sonra diktatörlüğünü ilan eden ve 2. Bir Hitler olma yolunda hak, hukuk tanımayan faşist Tayyip Erdoğan, Kürtlere yönelik sistematik bir soykırım uygulaması ile; Kürtleri, Kürt Kentlerini, Kürt tarihi mirasını ve Kürdistan coğrafyasını ortadan kaldırmak için, topyekün bir savaş, yıkım ve imha başlatmıştır.
Kürtleri ve Kürdistan coğrafyasını imha ederken, Türkiye kamuoyunu, aydınları, gazetecileri, öğrencileri, barış isteyenleri ve demokratik hak talebinde bulunan herkesi, ceza evlerine tıkayarak, sokak ortasında, evlerinde ve her yerde, her fırsatta infaz ederek, susturma ve sindirmeye çalışıyor.
Faşist Tayyip’in bu zulmünün bedelini, Kürt ve Türkiye halkları olarak bizler hayatımızla öderken, Avrupa Birliği ve Alman Hükümeti, Faşist Tayyip’i meşrulaştıran ve teşvik eden girişimlerine aralıksız devam ediyor.
Hiç şüphesiz; bu savaş, soykırım ve akıtılan kanda, Avrupa Birliği ve Alman hükümetinin de parmağı vardır.
AB ve Almanya, Faşist Tayyip’in hak, hukuk tanımazlığına karşı ve alenen yaptığı insan hakları ihlâllerine karşı susarak, adeta, savaş ve soykırımın gerçekleşmesine göz yummaktadır.
3 Milyar Euro yardım ile Almanya ve Avrupa’nın sınırlarını mültecilerden koruyacağını sanan Merkel ve Avrupa Birliği, faşist Tayyip’i bu meselede de meşrulaştırarak bir ulusun, bir ülkenin, bir coğrafyanın da yok olmasına ortaklık etmektedir.
Faşist Tayyip’i ve zulümlerini meşrulaştıran AB ve Alman Hükümeti, bu iki yüzlü ve emperyalist politikalarından derhal vazgeçmelidir.
AB ve Alman Hükümeti, Faşist Tayyip’in soykırım ve imha politikalarını, demokratik hak, hukuk çerçevesinde ele alıp, derhal AİHM’ni seferber etmelidir.
Ortadoğu’daki yıkım ve savaşlardan kaçarak, AB ve Almanya’ya yönelen mülteci akımlarından bunalan ve şikayet eden AB ve Almanya’a, şunu iyi bilmelidir ki, Türkiye ve Kürdistan’daki soykırım ve yıkımların bedeli, daha da ağır olacaktır ve AB ile Almanya, bu yıkımın altında kalacaktır.
Bütün bu gerçekleri ve öngörüleri bilen AB ve Alman Hükümeti, ahlak ve vicdan muhasebesi yaparak, bu uyarı ve taleplerimizi ciddiye almak zorundadır.Aksi takdirde, AB ve Almanya; Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin ve demokratik kamuoyunun vicdanında, katil Erdoğan’ın işbirlikçisi olarak algılanacak, kalacaktır.
Biz Aleviler olarak, Kürt Soykırımı’na “dur” demek için, ülkemizin özgürleşmesi ve savaşın son bulması için hem ülkemizde, hem de dünyanın muhtelif ülkelerinde açlık grevlerine giderek sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Bir hafta sürdürdüğümüz açlık grevimizi, bugün burada sonlandırarak, AB ve Alman Hükümeti’ne bir çağrıda bulunmak istiyoruz:
Bu çağrı ve çığlığımıza kulak vermeyen, faşist Erdoğan’ın zulmünü görmeyen, görmek istemeyen AB ve Alman hükümetinin meşruluğunu da sorgulayarak, ona göre, başka eylem ve girişimlerde bulunacağımızı ilan ediyor, “Analar ağlamasın!” “Çocuklar ölmesin!”
“Barış, hemen şimdi!
HAKM adına, Başkan Nurali Demir”